Haziran Ayı Veli Bülteni
- Mavi Çam Anaokulu
- 5 gün önce
- 2 dakikada okunur
Merhabalar! Yazı nihayet getirdik. Bir ara yoksa ceviz ağacımız bu yıl yeşillenmeyecek miydi diye korksak da kendi zamanı geldiğinde, bizim kaygılarımızdan azade yeşeriverdi! Tıpkı çocuklarımız gibi… Biz “Oldu muydu, olmadı mıydı? Bu davranış ne zaman sönecek? Nasıl pekişecek? Ne yapsak da öyle yapmasak?” diye sorular deryasında yüzerken onlar olması gerektiğinde, tam da zamanında büyüyüp gelişiyorlar, öğreniyorlar, ediniyorlar… Belki bunu hatırlamak bir nebze su serper yüreklerimize… :)
Bu haziranda da niyetimiz hem yılı keyifle tamamlamak hem de yazın neşesini birlikte yaşamak. Haziran ayının başı, bayramla bölünüyor. Sonunda da yıl sonu sergimiz olacak. Çocuklarımızın yıl boyunca verdikleri emekleri -tabi görünen kısmını- sizlerle paylaşacağız. O sebepten bu ayki temamız iki hafta kadar sürecek. Haziran ayı için belirlediğimiz tema: Hareket eden dünya. İlham kaynağımız ise havaların ısınmasıyla birlikte fıkır fıkır fıkırdayan çocuklarımız! Şimdi yapacaklarımızı sizlerle detaylıca paylaşayım.
Ayın ikinci haftasına (10-14 Haziran) tatil dönüşü oluşabilecek muhtemel zorlanmaları azaltmak için "İyilik Taşları Bahçesi" etkinliğiyle başlayacağız. Çocuklarımızın her biri bir taş boyayıp ön bahçemizde oluşturduğumuz alana bırakacak. Çocuklarımız okuldan eve giderken bir taş ödünç alıp götürebilecek, aralarında paylaşabilecek. Bazen de kendi bulduğu ve renklendirdiği bir taşı bahçemize getirip bırakabilecek. Çarşamba gününe bu etkinliği destekleyen bir kitapla devam edeceğiz. "Bugün Bir Kova Doldurdun mu?" kitabıyla... Okulumuzda iyilik kovaları oluşturarak (bireysel değil, topluluk olarak) olumlu sosyal davranışları pekiştirmeyi amaçlıyoruz. Bu şefkat ve iyilik dolu iki günün ardından perşembe günü temamıza başlangıç yapıyoruz. Yaşça büyük olan çocuklarımızla kuvvet çeşitlerine küçük bir göz attıktan sonra favori hareketimizin ne olduğunu seçeceğiz. Bizim çocuklarımıza dair öngörümüz, koşmak. :) Ardından grafik oluşturup inceleyeceğiz. İtme ve çekme kuvvetini bir araba ve leğen yardımıyla deneyimleyeceğiz. Perşembe günü daha küçük gruplarımız ise mıknatısları keşfedecekler. Haftanın son gününde okuldaki tüm çocuklar mıknatıslarla dolu dolu bir gün geçirecekler.
Ayın üçüncü haftasına (16-20 Haziran) "We're Going On a Bear Hunt" kitabından hareketle bir drama etkinliği tasarlayarak başladık. Dramanın ardından çocuklarımızla ayıcıklı kurabiyeler yapıp afiyetle yiyeceğiz. Haftanın geri kalanında çocuklarımızla gelişim dönemlerine uygun bir şekilde basit makineleri keşfe çıkacağız. Amacımız çocuklarımızın basit makinelerin neler olduğunu öğrenmesi, oradaki fizik kurallarını çözmesi değil elbette. Aslında günlük hayatta sıkça kullandığımız aletlerin farkına varmak, gözlemlemek, deneyimlemek ve bilimsel düşünmenin temellerini atmak. Ağır oyuncaklarla dolu bir oyuncak kutusunu doğrudan kaldırmak mı kolay, yoksa bir rampa yardımıyla çekmek mi? Her gün ziyaret ettiğimiz çocuk parkında hangi sistemlerden yararlanılmış? Bir bavulu taşımanın kolay yolu tekerleklerden geçiyor olabilir mi? Şişe kapağını döndürerek mi yoksa çekerek mi daha rahat açarız? Bunlar gibi küçük deneyler ve gözlemler onların dünyayı anlama çabasında büyük bir adım. Mavi Çam'da bu temayı ilk defa ele alacağız. Umuyoruz süreç çocuklarımız için keyifli geçer.
Biz yetişkinler, yaz anılarının çocukluğun en tatlı yerinde, taa derinlerde içimizi ısıttığını biliyoruz. Umuyoruz ki yavrularımız da Mavi Çam’da geçirecekleri bu yazda sıcak anılar biriktirsin. Bazı yavrularımızsa büyüyüp kocaman oldular... Mavi Çam'da son yazları… Birçoğuyla yıllardır birlikteyiz… Sarıla sarıla birbirimizi büyüttük. Koştuk, düştük, tırmandık, güldük, ağladık, zorlandık, çözdük… Şimdi baktığımda her bir an çok kıymetli, çok sevilesi… Vedalaşacağımız için içimiz biraz buruk. Ama biliyoruz ki çocuklarımız Mavi Çam'ı, burada geçirdikleri çocukluklarını hep yanlarında taşıyacak. Elimizden geldiğince heybelerini sevgiyle dopdolu gönderiyoruz. Kapımız, kollarımız ve gönlümüz onlara ve siz canım anne babalarına hep açık. Dileriz, yolları da yüzleri gibi apaydınlık olsun.
Sevgiler...
