top of page

Kasım Ayı Veli Bülteni 2025

Güncelleme tarihi: 3 Kas

        Merhaba! Mevsimin son ayı kasım geldi çattı! Yağmurla dolan sabahlar, bahçemizdeki çamur, bahçe dönüşü içilen bitki çayları, erkenden kararan havalar… Ceviz ağacımız yapraklarını bir bir dökerken çocuklarımızın elleri hep toprakta… Doğa yavaşlıyor… Biz de Mavi Çam’da bu yavaşlayan ritmin içinde kitaplara gömülme kararı verdik. Kasım ayı temamızı “Kitap” olarak belirledik. Bir kitabın nasıl doğduğunu, nereden geldiğini, nasıl değiştiğini ve neden vazgeçilmez olduğunu keşfedeceğiz. Şimdi birlikte hafta hafta inceleyelim:

     Kasımın ilk haftasını (3-7 Kasım) temadan bağımsız olarak Atatürk’e ayırdık. Çocuklarımızla birlikte Atatürk’ü tanıyacağız. Fakat yalnızca Atatürk merkezli sanat etkinlikleri yapmaktan bahsetmiyoruz. Onun çocuklara, doğaya ve bilime olan sevgisini birlikte inceleyeceğiz. Etkinlikleri elimizden geldiğince hem duygusal hem bilişsel olarak çok katmanlı ele almaya çalıştık. Haftanın başında çocuklar Atatürk’ün yaşamına ait görselleri inceleyip kronolojik sırayla dizecekler. Bu sayede, “önce–sonra” kavramını hem görsel hem öyküsel biçimde kavramalarını hedefledik. Sonrasında sırada müzikli bir oyunumuz var. Öğretmenlerimiz Atatürk’ün hayatına dair vermek istediğimiz cümleleri ritimle söyledikten sonra çocuklar aynı ritimle tekrar edecekler. Daha büyük çocuklarımız için bu oyun soru-cevap şeklinde de ilerleyebilir. Haftanın duygusal odağını “Atatürk’ü görmek sence nasıl olurdu?” sorusu oluşturacak. Çocuklar verdikleri cevapları öğretmenlerine söyledikten sonra öğretmenlerimiz bunları küçük kâğıtlara not edecek. Bu cümleler çerçevelenip yapılan sanat çalışmaları ve “Atatürk’e Mektuplar”la birlikte 10 Kasım töreni için verandamızda sergilenecek. Cuma günü için bir de Mutluköy gezimiz var. Mutluköy’deki ağaçlara küçük Türk bayrakları ve Atatürk fotoğrafları asmayı planlıyoruz. Gezinin ardından çocuklarla birlikte Atatürk’ün “Doğayı ve ağacı koruyunuz.” sözü üzerine biraz sohbet edeceğiz. Böylece Atatürk haftasının  doğa sevgisiyle birleştiği güzel bir gün geçireceğiz. Bu hafta için matematiksel düşünme becerilerini geliştirmeyi de ihmal etmedik: “Pizzamı Kaç Parçaya Bölelim?” etkinliğiyle kesir kavramına giriş yapıp bir pizzayı ikiye, dörde bölerek “bütün–yarım–çeyrek” ilişkisini çocuklarımız için somutlaştıracağız. Çocuklar karton pizzalarını mantar, domates, peynir ve zeytinle süsleyip “çeyreği mantarlı, yarısı peynirli” gibi ifadelerle anlatacaklar. Hafta sonunda Atatürk temalı bir suluboya çalışmamız olacak. 

        İkinci hafta (10-14 Kasım) sınıfımıza rengârenk kitaplar taşınıyor! Böylece sınıflarımız yavaş yavaş minik kütüphanelere dönüşecek. Haftanın ilk gününe  “Kitap Nedir?” sorusuyla başlayacağız. Çocuklar sert ve yumuşak kapaklı, kalın ve ince, resimli, resimsiz, sessiz ve yazılı kitapları ellerine alacak; dokunarak, koklayarak kitapların farkını keşfedecekler. Bir kitapla ilk tanışma duygusunu yeniden tadacaklar! “Bu kitabı kim yapmış olabilir?” diye de soracağız. Bu hafta bol sorulu bir hafta.  Sonra yine birlikte keşfedeceğiz: Kitapların arkasında yazarlar, çizerler, birilerinin kalbinden taşan fikirler, matbaa, yayınevleri ve doğa hatta ağaçlar var! Günün devamında “İyi Yürekli Cadı ve 4 Kafadar” kitabının sayfalarını bahçemizin farklı yerlerine saklayacağız. Çocuklarımız sayfaları bulup getirdikten sonra çember olup kitabımızı okuyacağız. Okuma bittikten sonra çocuklarımız ilk hafta yaptıklarına benzer bir şekilde öyküsel sıralama yapacaklar. Salı günü için yine bir soru: Peki kitap nasıl yapılır? Bir ağacın dalından sayfalara uzanan dönüşümü bir geri dönüşüm deneyiyle somutlaştıracağız. Blenderda karıştırılan eski kâğıtlar, elek üzerinde çocuklarımızın ellerinde yeni bir sayfaya dönüşecek. Çarşamba günü için bir “Kütüphane Sözlüğü” etkinliğimiz olacak. “Yazar, çizer, illüstrasyon, öykü, kapak, matbaa, kütüphane…” kelimelerini görselleştirerek kartlar hazırlayacağız. Çocuklar seçtikleri kartları arkadaşlarına göstererek anlatacaklar. Ardından çocuklardan kütüphane veya kitapla ilgili kendilerinin yeni bir kelime uydurmalarını isteyeceğiz. (Örnek: “Kitaphane”=evdeki kitap köşesi, “Okumatik”=okuyan robot gibi.) Bu kelimeler resimleyerek ve “Mavi Çam Sözlüğü” dosyasına ekleyeceğiz. :) Sonra sıra onlarda! Çocuklarımız arzu ettikleri gibi kitaplarını tasarlayacak. Kitaplarını arkadaşlarıyla paylaşacak ve birbirlerinin kitaplarını inceleyecekler. Perşembe günü için “Üç Kelimeden Hikaye” etkinliğimiz var. Çocuklarımız şunu fark edecekler: Hikâyeler kelimelerle başlar! Yukarıda bahsettiğim etkinlikler temayla bütünleşik olanlar. Bir de elbette çocuklarımızın genel gelişimsel becerilerini desteklemek adına okuma yazmaya hazırlık etkinliklerimizi, görsel algı ve ritim çalışmalarımızı, matematik etkinliklerimizi de dengeli bir şekilde haftaya yayılmış olarak gerçekleştireceğiz. Son olarak sorgulama tekniğiyle yürüteceğimiz bir etkinlikten de bahsetmek istiyorum. :) Haftanın son günü çocuklarımızın da merakını filizlendirmek için tasarladığımız bir etkinlik. Mavi’yle Mutluköy’de gezerken bir ağacın üzerinde gördüğüm zamkla ilişkilendirdik. Öğretmenimiz çocuklara: “Geçen gün bir ağacın gövdesinde parlayan, yapışkan bir şey gördüm. Sizce bu ne olabilir?” diye sorarak etkinliği başlatacak. Çocuklarımızla bahsettiğim ağacın oraya gidip incelemeler yapacağız ve bu maddenin ne olabileceğine dair tartışacağız. Bu teknikte çocuklarımıza cevabın doğrusunu sunmadan yönlendirmeli sorularla doğruya ulaşmalarını hedefliyoruz. Ardından küçük bir deney yapacağız: Biri sade, diğeri balmumuyla kaplı iki dalı suya koyacağız. Günler içinde hangisinin daha uzun süre dayanacağını gözlemleyeceğiz. Bakalım neler olacak? :)

        Kasımın üçüncü haftası (17-21 Kasım) itibariyle her gün bir kitapla bütünleşik çalışmalar yapacağız. Pazartesi günü için seçtiğimiz kitap: Kelime Koleksiyonu. Kitabımızı okuduktan sonra çocuklara küçük kutular dağıtacağız. Her çocuk kendi kutusuna “Benim Kelime Kutum” yazısını yapıştıracak. Kutuların içi yavaş yavaş sevdikleri kelimelerle dolacak. Çocuklar kitaplardan hoşlarına giden kelimeleri öğretmenlerine söyleyecek, öğretmenleri de bu kelimeleri yazıp kutularına koyacak. Sonrasında çocuklar kutusundan bir kelime seçip o kelimeyle kısa birer cümle kuracak. Her hafta kutularımıza yeni kelimeler eklenecek. Sınıfta “haftanın kelimesi”ni hep birlikte seçeceğiz. Ardından kitaptaki çizimlerden esinle bir sanat etkinliği planladık. Salı günkü kitabımız canımız Pezzetino! Kitap çocuklarla paylaşıldıktan sonra çocuklar kitaptaki karakterleri farklı materyallerle oluşturmaya çalışacaklar. Sonrasında etkinliğimizi sayma becerisini arttırmak için başka bir etkinliğe dönüştüreceğiz. Çarşamba için kitabımız “Doğadan Fikirler.” Şöyle yazıyor kitabın arkasında: “Şaşırtıcı çözümler, ağaçların en yüksek dallarında, okyanusların sonsuz derinliklerinde, hatta şehirdeki bir sokağın kaldırımında biten yabani otlar arasında karşınıza çıkabilir!” Çok ilham verici! Çocuklarımızla doğadaki fikirleri bulmak üzerine bir yolculuğa çıkacağız. Perşembe kitabı: Bir Problemle Ne Yaparsın? Kitabımızdan esinle çocuklara “problemin büyüklüğünü fark etmeyi” öğretmek için bir sosyal-duygusal farkındalık panosu hazırlayacağız. Panoyu hazırlarken amacımız, çocukların yaşadıkları durumları orantılı duygular ve tepkilerle karşılamayı öğrenmeleridir. Yani: Her şey bir “felaket” değildir. Bence bu biz yetişkinler için daha anlamlı bir cümle. :) Temel fikir: “Yaşadığın şey ne kadar büyük bir problem? Küçük mü, orta mı, büyük mü?” Çocuklar bazen en küçük aksiliği bile “çok büyük” hissedebilir. Bu etkinlikle birlikte, onlara ve kendimize problemleri sınıflandırmayı ve kendilerini regüle etmeyi hatırlatmış olacağız. :) Ardından bir probleme STEM çalışmasıyla çözümler üreteceğiz. Yardıma ihtiyacı olan hayvan figürlerine ellerimizdeki materyallerle köprü tasarlayacağız. Cuma için seçtiğimiz kitap, “Kaygı Ne Diyor?” Ah neler neler fısıldıyor hepimizin kulağına… :) Yine çocuklarımızla gerçekleştireceğimiz sosyal duygusal gelişimi önceleyen bir etkinliğimiz olacak. Etkinlik materyalimiz oyun hamurları ve taşlar. Taşlar hayatta ne yaparsak yapalım değiştiremeyeceğimiz şeyleri, hamur ise çabamızla şekillenebilecek, değiştirebileceğimiz şeyleri temsil ediyor. Çalışmanın ardından seramik çamurundan bizi dokundukça rahatlatacak “endişe taşları” yapacağız. Yukarıda bahsettiğim etkinlikler dışında hafta boyunca bize eşlik edecek oyunlara, matematik etkinliklerine ve ince motor çalışmalarına da yer verdik. 

 Kasım ayının son haftasında (24-28 kasım) çocuklarımızla paylaşacağımız kitaplar: “Önce Hayal” ve “Kaybolunca Nereye Gideriz?”. Önce Hayal kitabını okuduktan sonra sınıfımızda adeta bir kumaş pazarı kuracağız. Farklı desenler; ekose, puantiye, dama, kazayağı… Farklı türde kumaşlar; pamuk, keten, polyester, saten… Çocuklarımız dokunacaklar, koklayacaklar, hissedecekler. Sonrasında farklı kumaşların kullanım alanlarını inceleyeceğiz. İnsan vücudu için en sağlıklı kumaş türlerini konuştuktan sonra kıyafetlerimizin iç etiketini nasıl okuyacağımız öğreneceğiz. Çocuklar, beğendikleri kumaş desenlerinden birini seçerek resimlemeye çalışacaklar. Okuma yazmaya hazırlık etkinliğinde çuval kumaşlarına plastik iğnelerimizle harfler dikeceğiz. Ertesi gün ipler geçirdiğimiz hulohoplara şeritler halinde kestiğimiz kumaşlarla dokuma yapacağız. Sonia Delaunay desenlerinden ve tasarımlarından ilhamla kendimize kumaşlardan kıyafetler boyayıp üreteceğiz. Müthiş bir defile bizi bekliyor. :) Önce Hayal kitabındaki paltodan cekete, ceketten yeleğe ve taa düğmeye uzanan kumaş yolculuğunu çocuklarımızla kağıt üzerinden gerçekleştireceğiz. Böylece bütünden parçaya giden ilişkiyi kavramaları güçlenecek. “Kaybolunca Nereye Gideriz?” kitabıyla birlikte kayıp parçalardan kolaj çalışması gerçekleştireceğiz. Haftanın sonunda çocuklar için eğlenceli bir hatırlama oyunu oynayacağız. :) Çocuklarımız için ay boyunca okunan kitaplardan karakterleri kalın kartonlara yapıştıracağız. Çocuklara bir karakter gösterilecek ve “Bu hangi kitaptandı?” diye sorulacak. Çocuklar raftan ilgili kitabı getirip gösterecek. Çocuklar hafta boyunca kesme makaslarıyla desenli kâğıtlardan spiral yollar oluşturacaklar. Bu çalışmalar çocuklarımız için planlama, sıralama ve mantıksal düşünmeyi destekleyecek.

         İşte kasım böyle! Havaların iyice soğuduğu bu mevsimde evlerimizden sıcaklık hiç eksilmesin! Bu zamana kadarki en güzel kasım bu olsun. Bol kitaplı… Unutmayın, “Winter is coming…” Ama biz hazırız. Elimizde sıcacık çayımız, yanımızda çocuklarımız, içimizde sevgiyle…

 
 
bottom of page